Tarot Kartlarıyla Sıcacık Sohbetler

Tarot Kartlarıyla Sıcacık SohbetlerÇok şaşırmadım ama içimde yoğun bir sıcaklık hissettim Su Karakuş ilk Tarot dersimde “hatta kartlarınızı mümkünse yanınızdan hiç ayırmayın, gerekirse çantanızda taşıyın” diye anlatmaya başladığında. “Onlarla dost olmalı, enerjinizi bütünleştirmeli, olabildiğince çok birlikte zaman geçirmelisiniz” diye devam ediyordu.

O andan itibaren neden orda olduğumu bu kez daha da iyi kavradım. Bir farkındalık oluşmuştu. Tarot artık yaşamımın bir parçası olacak; bu kesindi. Kartlarımın da nerede ise benim bir parçam gibi olacağını o anda bilmiyordum evet ama hissediyordum.

Bugün Tarot ile bütünleşmiş olan ben her gün yeni bir hediye almaya ve büyülenmeye devam ediyorum. Öylesine hoşnudum ki Tarot ile kurmuş olduğum dostluktan her gün daha da çok emek vermek ve gerçekten içten teşekkürler iletmek istiyorum sınırsızca sunduğu dostluğuna. Danışmanlığına müracaat etmeden geçebileceğim hemen hiçbir konu yok yaşamımda. Gerçek bir dost güveni, farkındalığı, algı ve anlayışı hatta hoşgörü oluştu aramızda.

Aynen arkadaşların birbirine tanıtılması gibi bende onu herkesle tanıştırmak, herkese hep onu anlatmak, diğer sevdiklerimle bu sevgiyi paylaşmak istiyorum. Hani ilk bebek ya da hayvan sahibi olanlar hep onu anlatmak, ondan söz etmek isterler ya öyle.
Bildiğiniz gibi bu bebekler büyüdükçe sevgileri de büyür ve anlatılmaya devam edilirler, hem de daha sık ve daha yoğun. Paylaşılanlar artmış, yani paylaşılmış bir geçmiş oluşmuştur artık.

Önce beni Tarot ile karşılaşma yoluna sokan astroloji ilgi ve tutkuma teşekkürü bir borç biliyorum aslında. Algılamamda ve zamanı daha iyi kullanıp ruhsal bir bağ kurabilmem konusunda inkar edilmez desteğini de eklemem gerek. Sonra beni doğru yere yani Su Karakuş’a yönlendiren iç sesime minnettarım; bazen buna kader diyoruz.

Ve tabii ki Su Karakuş’a binlerce sevgi, saygı ve teşekkür. Onu artık çok daha iyi anlayabiliyorum. Bilgi ve birikimini bu denli yoğun ama seçici. Aktarma prensibi de buna dahil. Bilgi ve sevginin paylaşımında her zaman özel bir özen olması gerektiği bir kez daha hem ruhumda, hem zihnimde uygun yerlerine oturuyorlar.

Sanata dair yeteneksizliğine ömrü boyunca hayıflanmış olan ben, bugün “bilinç altı okuma sanatı Tarot” u yaşamımın her zerresi ile bütünleştirmiş olmanın coşkusunu yaşıyorum.

Sonuç olarak film seyreder, müzik dinlersiniz. Sanatın görsel ve duyusal yanına çok daha yoğun ilgi vardır. Korkmayın bir kez de Tarot ‘u deneyin. O bir fal, size gelecekten kesitler, ulu orta bir tahmin sunan herhangi bir şey değildir. O bir dost, bir danışman, uyarıları, önerileri ve hatta eleştirileri ya da farkındalığa daveti ile içinizdeki ses, bilinç altınızda var olan bilinenlerin deşifresidir.

İtiraf etmeliyim ki ben tutku ile bağlandığım Tarot heyecanını frenlemeye çalışmaktan artık vazgeçtim; sınırsızca yaşamayı seçtim. Öylesine büyüleyici bir deneyim ki, kartlarım ile her muhabbetim ayrı bir coşku, ayrı bir şölen benim için.

Çok sıkı bir dost ile sıcacık sohbet tadında, anne uyarısı, eleştirisi sevecenliğinde, bildik sularda yüzmek güvenliğinde… Ve her yeni yorum, bir tatile çıkış, bir macera heyecanında neşe, keyif, sevinç yüklü.

Bu bilinç altı deşifre turu sınırsız yolcu kapasitesine sahip; yıllardır dünyayı dolaşıyor. İyiye, güzele ve doğruya olan davetini yorulmadan, bıkmaksızın sürdürüyor.

S. Ateş