Reiki’ye Uyumlanan Çocuklar Büyürken Hastalıktan Korunur, Ergenlik Bunalımından Muaf Olur

Reiki Master Gülüm Omay Alem Fm.de konuğum oldu. Reiki’ye Uyumlanan Çocuklar Büyürken Hastalıktan Korunur, Ergenlik Bunalımından Muaf Olur.

SK : Bu haftaki konuğum Gülüm Omay. Ben de bir Reiki Master’ ım, Gülüm Hanım çok eski Reiki Master’ lardan. Halk diliyle sormak istiyorum:

-Hocam, Reiki nedir ? Deli saçmalığı mıdır ? Büyüler falan mı yapıyorsunuz? Gerçekten iyileştiriyor musunuz hastaları? Başımızın ağrısını falan geçiriyor musunuz? Bana da genellikle gelen soru budur. Nedir bu Reiki?

GO : Reiki aslında çok basit bir şey. Herkesin kendi bedeninde bulunan enerjinin dengelenmesi, fiziksel, zihinsel, duygusal bütün özelliklerinin dengelenmesi.

SK : Ama bu sayede bir iyileştirme de sağlanabiliyor. Bir şifa sanatı yani?

REİKİ İNSANIN HAYATINDA BÜYÜK DÖNÜŞÜMLERE NEDEN OLUR.

GO: E tabi görünürde bir şifa sanatı olarak görünüyor ama o görünen yüzün arkasında çok derin bir felsefe var, bir yaşam şekli var. İnsanların hayatında çok büyük değişikliklere neden olan bir dönüşüm var işin arkasında.

SK : Çünkü ruhsal gelişim de sağlıyor.

GO : Tabii, tabi ki çok büyük bir tekamül var arkasında.

SK : Peki biz böyle anlamı derinleştirmek, anlamı açıkça belirtebilmek için biraz süslü kelimeler, süslü cümleler kuruyoruz ama genelde bu insanların kaçmasına sebep oluyor.

Diyorlar ki “A! Eyvah! Ben yapamam. Çok ağır bir şey bu herhalde”. Reiki bu kadar ağır ve zor bir uygulama mı ? Mutlaka meditasyonu yapmak gerekiyor mu? Mutlaka belli bir düzeyde olmak gerekiyor mu Reiki’ yi almak için.

REİKİ KAÇ ÜNİVERSİTE BİTİRDİĞİNİZLE İLGİLENMEZ.

GO : Hayır, Reiki sizden hiçbir entelektüel seviye beklemiyor. Kaç üniversite bitirdiğiniz ile ya da kaç dil biliyor olmanız ile ilgilenmiyor.

SK : Ruhsal seviye bekliyor mu?

ÇOCUKLAR BİLE REİKİ’YE UYUMLANABİLİR.

GO : Hayır beklemiyor, en küçük yaşlardan en ileri yaşlara. En küçük yaşlar derken, benim kızım dört buçuk yaşında başladı “Reiki” ye. Annemde yetmişin üzerindeyken ya da yetmiş yaşlarında iken başlamıştı rahmetli. Sizden çok özel şeyler beklemiyor. Çok özel deneyimler, özel yetenekler ya da özel zamanlar beklemiyor. İşin içinde sadece kendinize ayırmanız gereken, dişinizi fırçalamanız, yüzünüzü yıkamanız ya da yemek yemeğe zaman ayırmanız gibi, sadece kendinize ayırmanız gereken ortalama yarım saat, bir saat gibi bir zaman var gün içinde.

SK : Buna bile zamanı olmayanlar için çok pratik çözümlerim var benim. Dolmuşta giderken bile koyun elinizi dizlerinize kendinize Reiki gönderin diyorum.

REİKİ’YE UYUMLANAN ÇOCUKLAR BÜYÜRKEN HASTALIKTAN KORUNUR, ERGENLİK BUNALIMINDAN MUAF OLUR.

GO : Tabii işte. Özel zamanlar istemiyor dediğim o. Yani her zaman otobüste seyahat ederken, yürürken, arabada giderken, televizyon seyrederken her zaman uygulanabilir, onun için de güzel. Onun için dedim yaşam şekli diye. Hayatımızın içine diğer alışkanlıklarımız gibi aldığımız zaman, çok ayrı ve özel bir şeymiş gibi olmuyor. O hayatın bir parçası haline geliyor ki ben bunu küçükten öğrenenlerde çok daha güzel izliyorum. Hani biz büyüklerin daha kemikleşmiş alışkanlıkları var birini ayırıp, diğerini falan koymaya çalışıyoruz kendimizce, niyeyse!. Ama çocuklara baktığınız zaman o kadar güzel alıyorlar ve hayatlarına devam ediyorlar ki onlar için özel bir şey değil ve onların hayatlarının bir parçası haline geliyor. Çocuklardan başladım ama özellikle çocuklarda ileri dönemlerinde çok güzel gelişmeler oluyor; büyürken hastalıklardan korunmaları, ergenliğe geldiklerinde o bunalımlardan muaf olmaları, daha başarılı ve daha dingin olmaları gibi. İç huzuru olan, daha kolay plan yapabilen ve uygulayabilen, daha kolay ileriyi görebilen çocuklar oluyorlar.

REİKİ VERMEK NE DEMEK?

SK : Peki Reiki vermek ne demek? Göndermek ne demek? Uyumlanmak ne demek? Hiç bilmeyen insanların kafasında bunlar canlanmıyor. Ne demek? Reiki göndermek ne demek? Nasıl gönderiliyor? diye soruyorlar. Işınlıyor muyuz, ne yapıyoruz bir yerden bir yere enerjiyi? Yoksa sadece öyle mi düşünüyoruz, öylemi hayal ediyoruz? Ve bu yeterli mi?

GO : O zaman şöyle daha baştan alıp söyleyeyim. Reiki’ yi öğrenmek için bir hocaya, eğitmene ya da bir üstada artık adına ne derseniz deyin ihtiyaç var.

SK : Ama tabii ki Reiki hocasına, camii hocası olmayacak tabi ki…

GO : Hayır, hayır tabii ki Reiki için de, tabiiki Reiki hocasına ihtiyaç var. Reiki Master tarafından inisiye ediliyorsunuz. İnisiye etmek ne demek? Bizim dilimize tam çevirdiğimiz zaman, Anadolu’daki ocak sistemlerindeki el vermek. İnisiye olduktan sonra kendinize ve başkalarına uygulama yeteneğini kazanıyorsunuz. Dolayısı ile bunu kendi hayatınızın içine istediğiniz şekilde alabiliyorsunuz. Uygulama dediğimiz nedir? İnisiye olduktan sonra ellerinizden enerjiyi bir başkasına aktarabiliyorsunuz. İnisiye olmanın farklılığı buradan geliyor. Eh, enerjiyi aktarmaya başladığımız zaman da insan, hayvan, çiçek, böcek fark etmiyor enerji taşıyan ve canlı olan her şeye gönderebiliyoruz.

SK : Dokunarak ya da dokunduğunu hayal ederek gönderilebiliyor.

REİKİ GÖNDERMEK TELSİZ KONUŞMASI GİBİDİR.

GO : Uzaktan gönderme anlamında baktığımızda da -ben bunu şöyle anlatıyorum- iki telsizin karşılıklı konuşması gibi frekansların birbirine ulaşmasını sağlıyoruz. Ve bunun da ikinci bir eğitimi var. O eğitimden sonra da -iki telsiz birbiri ile nasıl konuşabiliyorsa- biz de aynı şekilde enerji alanında birbirimizle konuşabiliyoruz uzaktan.

SK : Peki sadece baş ağrısını mı gideriyoruz? Neler yapıyoruz?

REİKİ NEYE İHTİYACINIZ VARSA ONA CEVAP VERİR.

GO : Sadece baş ağrısını gidermiyoruz tabii ki. Herkesin kendi bünyesinde, kendi bedeninde olan enerji alanı içinde dengelenme olduğu için herkeste değişik tezahürleri oluyor. Daha doğrusu herkesin neye ihtiyacı var ise ona cevap veriyor. Bunun dereceleri var. Tabii ki mucizeler yaratılmıyor ama bazen de mucizeye yaklaşan sonuçlar ile de karşılaşılabiliyor. Bizim için mucize -aslında doğal bir şey o ama-. Bunlar ile de karşılaşıyoruz tabii. Çok büyük hastalıklarda da karşılaşıyoruz.

SK : Sadece hastalık ya da şifa mı? Yoksa para durumunda, ilişki durumunda, güncel anlamda insanların merak ettiği güncel olaylarda, diğer alanlarda da bir şifalandırıcı olabilir mi Reiki?

GO : Tabii ki kendi bedenindeki enerjiyi dengeleyerek başlıyor insan. Zaman içinde bu enerjinin dengelenmesi söz konusu. Bu enerji sadece o bedenin içinde dönmüyor etrafa da yayılıyor. Bu yayılma frekansların düzgün akışı halinde, insanın hayatındaki olayların da düzgün akmasını sağlıyor. E bu da ne demek? Huzur demek, bolluk demek, bereket demek, sevgi demek, sevmek demek, sevilmek demek yani çok şey demek aslında…

SK : Her türlü diyorsunuz.Bu arada merak edenler www.gulumomay.com‘ dan size ulaşabilirler. Peki Reiki‘ ye bir anda uyumlanıyorlar ve bir anda hayatları düzeliyor mu? Yoksa başka bir şeyler daha var mı, bir ara süreç? Ben de bu konuyu çok iyi biliyorum evet ama bahsettiğim gibi halk dili ile sormak istiyorum; çünkü bunlar gelen sorular. Bizim detoks dediğimiz süreçten korkan, ölesiye korkan insanlar da var. Bir anda uyumlanıp hayatımızdaki her şey güzelleşiyor mu? Önce buradan başlayalım, yavaş yavaş..

REİKİ AŞAMALARINA KATLANIRSANIZ ÇOK GÜZEL SONUÇLAR ALIRSINIZ.

GO : Hayır tabi ki hayatımızdaki her şey birdenbire güzelleşmiyor. Genel olarak dönüşümler çok güzel oluyor. Ama bazen ufak tefek sarsıntılar olabiliyor, hani eleğin çalkalanarak tozların dökülüp öz maddelerin ortada kalabilmesi için, böyle bir yol da izlenebiliyor. Bazen çok ufak sıkıntıları olabiliyor. Bunlara da bir müddet için, çok kısa bir müddet için katlandığımızda sonuçları çok güzel oluyor.

SK : Aslında bu sıkıntıların sebebi bünyemizdeki, bedenimizdeki sıkıntıları, ifrazatı bir şekilde dışarı atabilmek, temizlenmek, arınmak.

GO : Evet temizlenmek. Bir hastalık esnasında bazen acı ilaç içebiliyoruz, bazen canımızı yakan iğneler olabiliyoruz ama o dönemi geçirdikten sonra iyileşiyoruz. Buna da işte bu gözle baktığımız zaman çok farklı bir şey yok aslında.

SK : Genellikle insanlar bir problemleri olduğunda Reiki ile tanışıyorlar. Bir arkadaşları onlara Reiki ‘den bahsediyor. Bazen bir arkadaşın vesile olması gerekiyor ya da herhangi birinin gelip bizim ağrımızı geçirmiş olması gerekiyor. Ondan sonra merak sarıyoruz Reiki’ye ve öğrenmeye kadar gidebiliyor bu. Sizde de öyle mi oldu?

GO : Aslında benim başladığım zamanlarda, oldukça eski 1995 yılıydı. Yoga, meditasyon tarzı, bu gibi şeyler ile uğraşıyorduk. Bir grup arkadaştık ve bunu anlatmak istiyorum. Bizde toplanmış sohbet ediyorduk; benim de bir tane av köpeğim var, kocaman Seter ve de bir şeyler yeniliyor, içiliyor. Onun doymaması lazım, herkesin burnuna dayanıp bana da ver demesi lazım;doyma noktası yok hayvanın, öyle bir köpek çünkü….
Fakat bir arkadaş köpeği severken -salondaydılar, o da öyle yanında yerde oturuyordu- elini köpeğin üzerine koydu. Bir saat geçti , iki saat geçti dikkatimi çekti izliyorum. Bütün gece köpek yanında, onun eli de köpeğin üstünde ve köpek uyudu. En son yanına gittim “köpeğime ne yaptın? Bir şey yapıyorsun sen” dedim. “Ha böyle elle yapılan bir şey öğrendim ben” dedi. Daha adını bile söylemiyor; çünkü kimse bilmiyor. “E” dedim. “Nedir bu?” Tabii biz bütün arkadaşlar etrafını çevreledik hemen “anlat nedir?” diye. İşte “Hocası var. Götüreyim, tanıştırayım sizi” falan dedi. Ve biz hemen -yanlış hatırlamıyorsam iki gün sonra- hocasının yanındaydık. Benim hayatımda böyle başladı. Bir rahatsızlığım yoktu. Özel bir şey aramıyordum. Ama dediğim gibi işte, yoga falan yapıyordum fakat Reiki’ ye başlayıp ilk eğitimimi aldığım zaman “Evet bu!” dedim ve o gün bugün de içindeyim. Benim böyle oldu.

SK : Ve diğer profesyonel işlerinizi de bir kenara bıraktınız.

GO : Grafik ajansım vardı. Grafik ajansımı dokuz yıllık hoca olduğum zaman tamamen kapattım. Bu bir adanma aslında ama bu benim yolum. Hani benim ki böyle ama herkesin bu işe adanması gerekmiyor. Öğrenip, uygulamaları, kendileri için faydalı olan kısmını kullanmaları, ya da felsefi kısmından yararlanmaları da bir yol. Ama benim ki böyle bir yol; herhalde bundan sonra da böyle gidecek.

BALIK BURCU YOGA, MEDİTASYON, REİKİ GİBİ ŞİFA TEKNİKLERİNE YATKINDIR.

SK : Aslında Balık burcu olarak çok doğru bir şey seçmişsiniz. Yoga, meditasyon, reiki gibi alternatif şifa teknikleri gibi dinlendirici ruhsal çalışmalar tamamen Balık burcuna uygun ve yükseleniniz Başak olduğu için işin şifa verme yanı da sizi çok ilgilendiriyor. Benim de seçimim böyle olmuştu. Yakın bir arkadaşım grup terapileri yaptığını söylemişti. Kanserli hastaları gidip iyileştiriyoruz dediğinde tüylerim diken diken oldu ve “hemen böyle bir şeyin içinde olmam gerekiyor” diye düşünmüştüm ve benim de Reiki ile tanışmam ve masterlığa uzanan yolum bu şekilde olmuştu. Çok da severek yapıyorum. Bahsettim mi size de? İki tane köpeğim var, bir tane de misafirimiz var. Alex bayılıyor Altın Üçgen alsın, Reiki alsın. Bütün inisiye olanların ayaklarının dibine yatıyor orda olmak için. Müthiş sakin bir hayvan, müthiş. Her gören “Nasıl bu kadar sakin?” diyor. Sanıyorum bu yaptığımız çalışmaların çokça etkisi var onun üzerinde de.

GO : Benim evimde de öyle sürekli hayvanlarım var; ve özellikle benim hayvanlarım çok sağlam hayvanlar değildir. Ben seçmiyorum; bir türlü onlar geliyorlar. Ya kaybolmuştur ya parçalanmıştır ya bir hastalığı vardır, sokakta kalırsa ölecektir. Ben görürüm alırım falan. Evimdekiler böyle ve yaşamlarının büyük bir kısmını Reiki’nin yardımı ile sürdürüyorlar, eminim.

SK : Kesinlikle…

REİKİ İLE EVCİL HAYVANINIZI DAHA KALİTELİ YAŞATABİLİRSİNİZ.

GO : Çok bebekliğinde bulduğum, motora girmiş ve parçalanmış olan kedimin -kızımdan büyük yirmi üç yaşında- geçen sene artık yaşlılıktan kalbi durdu. Ama o kadar çok Reiki aldı ki o. Düşünün benimle birlikte on beş sene Reiki aldı. Çok sağlıklı yaşadılar onlar.

SK : Reiki tabii bir şifa metodu ama bütün hastalıkları iyileştirecek ve sonsuzluğa doğru götürecek, sonsuzluğu sağlayacak değil.

GO : Hayır. Kaliteli yaşam diyelim biz. Uzun yaşam, öyle yaşam, böyle yaşam, sonsuz yaşam değil tabii ki bunlar. İçinde bulunduğumuz bir plan var, hepimiz onun içindeyiz. Ama içinde bulunduğumuz yaşamı en kaliteli haliyle, insana en yakışır haliyle, herkesin kendine göre olan kalitede yaşamak, amacımız bu. İşte mümkün olduğu kadar sağlıklı yaşamak. Mümkün olduğu kadar duygusal olarak gereksiz ağırlıklardan kurtulmuş olarak yaşamak, zihinsel olarak takıntılar, endişeler,kaygılar, vs onlardan uzak kalmak. Eh bunlar zaten toplamı bir araya geldiğinde hepsi temizlenmiş olursa da muhteşem bir şey çıkıyor ortaya. İnsanız sonuç olarak…

SK :Peki şu soruyu da sormam lazım; ben biliyorum yanıtını ama mutlaka size de sormam gerekiyor. Çok merak ediliyor. Madem bu kadar iyi bir şey Reiki, toplumda yaygınlaşmalı. Madem, bu yüzden iyi toplum ortaya çıkabilir iddiasındayız; o zaman niye para ile veriliyor ve on bin dolar gibi rakamlar niye telaffuz ediliyor?

REİKİ NEDEN ÜCRETSİZ DEĞİL.

GO : Şimdi Reiki’ nin ortaya çıkışı biliyorsunuz. Japonya; yani bu zamanımızda Japonya olarak görülüyor. Savaş sonrasında, kırklı yıllarda Japonya’dan batıya aktarılırken üstat Takata “Batının değer kavramı nedir? Paradır” diyerek dolar bazında atölye eğitimlerine çevirerek taşımış Amerika’ya taşıdığı yıllarda. Bizde doğuda bir değer kavramı vardır; aldığımız şeyin değerini bilmek ya da manevi duygular, manevi bilgiler vardır. Ama batıda -özellikle Amerika- bu biraz daha eksik olduğu için ve oradaki değer kavramı o olduğu için ve sonra da Amerika’dan bize doğru yayılıp Avrupa’ya yayılıp geldiği için de böyle geldi. Ama diğer türlü bakıldığında “bizim manevi değerlerimiz var o zaman biz buna uymak zorunda mıyız?” diye düşünülebilir. Hayır olay bu değil; bir eğitim verirken, kendi adıma en azından sabahtan akşama kadar tam bir mesai harcıyorum. Ve başka hiçbir iş yapmıyorum. Başka bir iş yaptığım zaman buna yeterince zaman ayıramadığımı, eğitim verdiğim ya da yardımcı olmaya çalıştığım insanlara yeterli zaman ayıramadığımı düşünüyorum. Hayatımı kazanmak için bir şey yaptığımda, o zaman bir şeyler eksik kalıyor bu tarafta. Halbuki tamamını yapabilmek için tam kapasite çalışmam lazım benim bunun içinde. Ama hayatımı da sürdürmek zorundayım. Harcadığım mesainin karşılığını almak diyelim buna, enerji aktarmak değil bu birincisi. Bunun yanında ücretsiz verdiğiniz zaman insanlarda bir borçlu kalma duygusu oluyor ve bu kötü bir duygu. Bu sefer sizin için ne yapacaklarını şaşırıyorlar, bu daha kötü bir duygu. Yani siz beklemiyorsunuz bir şey ama karşı taraf sizin için, işte ” sana hakkını ödeyemem, bunun yerini nasıl şey yapacağım” bu sefer gereğinden fazla şeyler yağmaya başlıyor size doğru. Gerekli, gereksiz. Halbuki bunun karşılığı bir demet çiçek olabilir. Bir tane kitap olabilir, bir müzik CD si olabilir, hiç önemli değil. Ama insanlardaki o duygu gitmiyor bir türlü. E, o zaman burada ne oluyor? Siz bir kat, bir basamak yüksekte kalıyorsunuz. Göz göze hizaya inemiyorsunuz bir türlü. Çünkü siz bir yere konuyorsunuz o zaman.

SK : Şimdilerde öyle o, on bin dolar gibi rakamlar yok aslında. Çok çok cüzzi rakamlar söz konusu.

GO : Amerika’da var aslında.

SK : Öyle mi?

GO : Üstat Promoto hala -biz de onun kolundan geliyoruz. Promoto’ dan sonra altıncı kuşak hoca olarak gözüküyorum ben. Promoto ile hala iletişimim var oradan biliyorum- aynı şeyleri devam ettiriyor.

SK : Bedeli alınmayan Reiki’nin ruhsal gelişme sağlamadığı ve ruhsal gelişimin esas amaç olduğu da biliniyor.

Son bölüme geldik; ben size de kitabımı hediye etmek istiyorum. “Astrolojinin en güzel zamanları” ‘nın içeriğinde 2010 ve 2011 yıllarının genel bilgilerini bulacaksınız. Para kazanmak için ve diğer faaliyetler için doğru zamanları bulacaksınız. İki senelik bir rehber bu size. Şunu bir biliyorum Astroloji ile ilgilenen insanların pek çoğu Reiki ile de ilgileniyor, Reiki ile ilgili insanların büyük bir kısmı Astroloji ile de ilgileniyor. Sizin Astroloji ile aranız nasıl?

GO : Ben de onu söyleyecektim. Astroloji benim ilk aşkım. 1970’li yıllarda daha lise öğrencisiydim. Astroloji ile ilgilenmeye başladığım zamanlarda Gülten Suveren’in tek bir kitabı vardı. Yıldızlarınız ve Burçlarınız diye.

SK : Ezberlemiştik.

GO : Tek bir kitabı vardı, başka hiçbir şeyi yoktu.

SK : Bir de onun burç dergileri vardı

GO : Burç dergisi de sonradan çıktı; hepsini alıp, hepsine abone idim ve şimdiki programlar falan, dehşete düşüyorum ben bakarken. O zaman kalem kağıt elimizde, hesaplamalarla, elle hesaplayıp çıkartıyorduk.

SK : İlk zamanlar elle yapılırdı; şimdi bilgisayar programıyla.

70’Lİ YILLARDA AMERİKA’DAN HOROSKOPUMU GETİRTTİM.

GO : Evet çok daha güzel,detaylı ve işte ilk şeyim, işe girip para kazandığım zaman hemen Amerika’dan ilk horoskopları getirmiştim. O zamanlar yetmişler, yetmişlerin sonu filan. 2000 küsur yılına kadar olan, çok uzun yıllar olan bir horoskopları getirtmiştim Amerika’dan.

SK : Kendi horoskoplarınızın tamamı da var mıydı orda? Mesela ay burcunuz Oğlak, gerileyen gezegenleriniz var.

GO : Vardı; hepsi vardı. Tabii daha sonrasında Chiron falan başka şeyler eklendi ama yol bu değilmiş; yıllar sonra ben yolumu Reiki ile devam ettirdim. Astrolojiyi de sizin gibi gerçek yolu olup devam ettirenlere bıraktım. Öyle yapmak lazım.

HAZİRAN’A KADAR BALIKLAR ÇOK ŞANSLI

SK : O zaman size çok güzel bir haberim var; bu yıl Balıkların yılı. Haziran’a kadar Jüpiter Balık’ta ve doğal alanında. Aslında sadece Balık’ların değil hepimiz çok çok yararlanacağız. Çünkü Balık Burcu’nu seviyor Jüpiter. Jüpiter bir yerde rahat ettiğinde biz de hayatta rahat ediyoruz. Böyle şanslar, kısmetler kendiliğinden geliyor, böyle bir dönem yaşayacağız fakat ne yazık ki kısa, Haziran’a kadar. Ondan sonra Koç Burcu’na geçiyor. Bir şansımız daha var; 2011 de geri dönüşlerle tekrar Balık Burcu‘nu sevindirecek, dolayısı ile hepimizi sevindirecek ve doğru yoluna döndüğünde de son şanslarımızı kullanacağız artık. Koç Burcu’nda verimsiz değil Jüpiter ama Balık Burcunda çok verimli. Dolayısı ile o dönemi iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Sizin de iyi değerlendirmeniz gerekiyor. Yükselen Burcunuz Başak. Başak Burcu’ndan bir Satürn geçti; son iki buçuk yıl boyunca biraz zorlamış olabilir sizi.

GO : Üzerimden geçti hissettim.

SK : Evet haritanızda Başak burcunun 29. derecesinde Jüpiter geriliyor. Bu sizin para evinizde görünüyor bendeki haritada ve ikisi, Satürn’le Jüpiter kavuşumunda. Belki ekonomik zorluklar, belki çalışma ve harcama tarzınızı da değiştirmeniz de gerekmiş olabilir. Yaptınız mı böyle hazırlıklar?

GO : Hazırlık olarak değil ama en azından uyumlanmaya çalışıyorum diyelim.

SK : Şimdi Nisan ayından itibaren tekrar Satürn Başak Burcu’na geri dönecek ve tekrar sizin Jüpiter’iniz ile kavuşacak. Gerileyerek sonra tekrar ilerleyecek, eylüle kadar. Nisan-Eylül arasında para ile ilişkinizin yeniden terbiye edilmesi gereken dönemi başlıyor.

GO : Bir Balık için çok zor ama…

SK : Çok zor mutlaka; Jüpiter’iniz de gerilediği için daha da zor ama bu dönemde kazanma ve harcama alışkanlıklarınızı değiştirmenizi tavsiye ediyorum ben. Uzun zaman, iki buçuk yıl kadar ikinci evinizde kalacak Satürn. Her halükarda bu değişikliği yapacaksınız. Bir an önce yapmanız da fayda var.

GO : Ay Oğlak’da, bu da her halde Satürn’e etki yapıyor mu?

SK : Ayın Oğlak’ da olması aslında sizin bu tür harcamalarınızı dengelemenizi sağlar fakat cömert bir yerde, 5. evde. Cömertlik göstermeyi, başkaları için harcamayı seviyorsunuz. Ne olursa olsun seviyorsunuz. Merhamet duygunuz çok önde. Merkür’ünüz, Venüs’ünüz Kova Burcu’nda. Yani yardım etmeden yaşayamaz bir haliniz var gibi görülüyor değil mi?

GO : Evet; biraz öyle görünüyor.

SK : Ben sizden en zor şeyi istemişim; biraz değiştirin, sıkın, yapın derken. Neyse ki Kuzey Ay Düğümü’nüz Akrep Burcu’nda; bu da sizin başkalarının üzerinde çok etkileyici, neredeyse hipnotize edici bir gücünüz olduğunu gösteriyor. Belki akrebin cebinde akrep vardır; oradan belki bir parça

GO : Çok uğramamış bana ama hayat zaten dersler ile geçtiği için bizde öğrene öğrene gidiyoruz. Benim de öğrenmem gerekenler bunlarsa, daha büyükleri olmasın diliyorum.

“ASTROLOJİ’NİN EN GÜZEL ZAMANLARI” ADLI KİTABIMI TAKİP EDEREK ÖZEL DÖNEMLERİNİZİ ÖĞRENEBİLİRSİNİZ.

SK : Benim size özel tavsiyem ” Astrolojinin En Güzel Zamanları ” adlı kitabımda çok özel tarihler var. O tarihleri takip etmeye çalışın.

GO : Tamam

SK : Gezegenlerin gerileme dönemleri var, 2015 yılına kadar. Hangi dönemlerde harekete geçmeyeceksiniz? Hangisinde Başlayabilirsiniz? Bu kadar pratik ve basit bir şey yaptığınız zaman inanın hayat daha kolay gidecek.

GO : Ayrıca dinleyenler için çok küçük bir şey söyleyeyim. Böyle rehber kitaplar, yazılar olduğu zaman, bunları takip ettiğimizde, -kendim deneyimlediğim için bunu söylüyorum- hakikaten Merkür’ün ters olduğu zamanlar proje yapmamak, atılıma geçmemek vs. gibi ve bunları yaptığımız zaman daha iyi sonuçlar elde ettiğimi çok iyi biliyorum. Dinleyiciler de mümkünse bunlara dikkat etsinler gerçekten.

SK : Çok teşekkür ederim. Sizin de bu arada bir Reiki kitabınız var. Hala var mı?

GO : Kitabım var; baskısı yok. Dördüncü baskıdan sonra yenilemedik. Bilmiyorum yeniler miyim? Yenisini mi yazarım? Öyle hayallerim var.

SK : Yenisini diyelim o zaman. Reiki kitapları yavaş satıldığı için böyle bir yerden sonra tıkanıklık oluyor.

GO : Kar amaçlı değildi hiçbir zaman, rehber kitap amaçlıydı ama olmadı yeniden basamadık.

SK : Dört baskı da gayet iyi ama.

GO : İşte 2000 yılında. İlk Türkçe Reiki kitabı benimki tabii. 2000′ de yazdım yayınladım, 2004’ün sonuna kadar.

SK : Öyle böyle on sene geçmiş; artık günümüze uyarlayıp yenilemekte fayda var. Gençlerin bu sorularına… Niye para ile veriliyor? Nasıl gönderiyoruz? Böyle mi, öyle mi, takla atarak mı gönderiliyor? Başımızın ağrısını geçiriyor mu?

GO : Gerçi bunlar vardı kitabımın içinde ama zaman zaman Facebook’ daki “Reiki Evi” grubundan kitabı aslında yayınlıyorum ki en azından piyasada yok ama insanlara okuma fırsatı olsun diye, kitabın bu tip kısımlarını özellikle yayınlıyorum. Oradaki üyeler, “Reiki Evi” adı altında toplanıyoruz çünkü, okuyabiliyorlar.

SK :Internet siteniz gülümomay.com, ayrıca Facebook’dan “Reiki Evi” ni bulup üye de olabilirler, Reikievi.com da sizin

GO : Evet.

SK : Böylece size ulaşırlar, hatırlatmış olduk. Ankara, İzmir, Bodrum her yere gidiyorsunuz. İstanbul’a bile hala geliyorsunuz.

GO : Tabii her yere gidiyorum. Sivas’a gidiyorum, Eskişehir’e, Antalya’ya, Kayseri’ye gidiyorum.

SK : Çok güzel. Bu organizasyonları kendiniz mi yapıyorsunuz ?

GO : Orada olanlar “Biz bir araya toplandık. Hadi gel.” dedikleri zaman gidiyorum bende.

SK : Minimum bir sayı koşulunuz oluyor mu?

GO : Beş, altı kişi. Öyle büyük gruplara şeyim yok… Bcire bir ilgilenmeyi daha çok seviyorum. Kar amacı gütmüyorum.

SK :Ben de daha çok seviyorum. Gerçekten kar amacı da gütmüyorsunuz belli ki, beş altı kişi de yeterli dediğinize göre. Çok teşekkür ediyorum. Tekrar bir araya gelip, Reiki’den söz edelim istiyorum, sizi tekrar ağırlamak istiyorum.

GO : İnşallah; ben teşekkür ediyorum.