Şimdi Geçecek İyileşeceksin! Regresyon Terapi

şimdi geçecek iyileşeceksin! regresyon terapiÇok az yazdığım bir konudur Geçmiş Yaşam Terapisi. Toplasanız bir elin parmaklarını geçmez makalelerim. Yinede hemen her gün bir terapi randevum vardır.

Çalışmaların hepsi kendi çocuklarım, her biri göz bebeğim olmakla birlikte Geçmiş Yaşam Terapisini tek geçerim. O nedenle çok uzun saatlerimi aldığı ve tüm dikkatimi verdiğim, beni çok yoran bu çalışma her zaman indirimdedir. Herkese ulaşsın, herkes mutlu olsun diye.

Benimde devam eden terapi süreçlerim var. Mümkün olsa her ay 2 kez terapi almak isterim. Her defasında kendimle ilgili yeni bir şey keşfederim. Geçmiş Yaşam Terapisi kendine dışarıdan bakmaktır bir anlamda.

Son terapimde konunun “şeker hastalığı” olduğundan kuşkulandığım ani el titremesi ve öfkelenmeler olmasını istedim. Konuyu danışan seçer. Ve ne seçerseniz seçin “regresyon therapy” sizi gerçek sorunla yüzleşmeye davet eder.

Görüntüler kendiliğinden oluşur. Görüntü almaktan ziyade hissetmek hislerle yolu ve duyguyu bulmak esastır. Bende de öyle olur.

Geçmiş yaşam terapimin ortalarında sağ elim aşırı ağrımaya başladı. Bu ağrıyı tanıyordum, yaklaşık 3 yıldır aşırı yazmaktan, ağır yükler kaldırmaktan sinir sıkışması oluştuğunu biliyordum. Sokak canları için dağıttığımız mamaları ve suları hiç düşünmeden kaldırıp arabama yüklemenin sonuçları olduğuna emindim. Sorun belliydi çözüm belliydi ama bu ağrı terapi sırasında nerden belirmişti! Bedene dikkat ettiğimiz her ağrıyı şifalandırdığımız bir çalışmadır Regresyon Therapy( geçmiş yaşam terapisi)

“Neden ağrın var, geçmişteki hangi olaydan kaynaklandı” diye sordu terapistim. “Hissetmeye çalış” dedi. O anda beliren görüntü inanılmazdı. 10 yıl önce kaybettiğim canım babam hastane odasında sağ elini şişiren serumla canı yanarak şişeye bakıyordu. “Serum şişesi bittiğinde eve gideceğiz” demiştim. Serum şişeleri bitmedi. Tam 15 gün sürdü yoğun bakım eziyeti. 15. günün sonunda kaybettik. Öldüğünde gözleri açıktı ve hala serum şişesine bakıyordu.

Ellerini şişiren özensiz hemşireyi hiç affetmedim ama unuttum. Serumu bağlayıp bir daha hiç kontrol etmemesinin sonuçlarına babacığım katlanmıştı. Ondan sonra tanıdığım melek gibi hemşirelerde kötü hemşireyi affetmeme yetmedi. Antibiyotikleri yaptığında kısık sesiyle canının acıdığını anlatan çığlık kulaklarımdan gitmedi uzun yıllar ama unuttum. 10 yıl geçti aradan.

Ve o his, o görüntü yeniden karşıma çıktı Geçmiş Yaşam Terapimde.

Babama

-“Elim ağrıyor” dedim. Şiş elini uzatarak :

-“Gel dokun koluma” dedi. Dokundum kolum daha çok ağrıdı. Sonra diğer eliyle benim koluma dokundu:

– “Şimdi geçecek” dedi.

O anda hatırladım ki babam küçükken hasta olduğumuzda, bir yerimiz ağrıdığında bizi iyileştirmek için elleriyle dokunur “şimdi geçecek” derdi. Hakikaten geçerdi. Şefkatli ve anneliği annemden daha iyi başaran bir babaydı. Babalığı bir çok erkekten daha babacan, güven veren ve yücelten biriydi. Ve terapi  anında anladım ki şifacılığı babamın öğretilerinden dolayı benimsemişim. Bu yeteneğin bana babamdan geçtiğini o anda anladım.

Hemşireyi affetmemi istedi terapistim. Olmadı yapamadım. Hala kızgındım. Ve zaman zaman şeker sanarak dışa vurduğum, beni titreten öfke, hemşireye yöneltemediğim, başka yollarla dışa vurmak istediğim kızgınlıktı.

Bazen böyledir. Affetmek güç olur. Bir sonraki seansta mutlaka affedilir ve düğüm çözülür.

Terapiler uzanılarak ve gözler kapalı şekilde yapılır. Uzandığım yerden kalktığımda minnet doluydum. Kaç kez teşekkür ettiğimi hatırlamıyorum. Benim yaptığım Geçmiş Yaşam Terapi seanslarında kaç kişinin bana aynı minnetle teşekkür ettiğini de hatırlamıyorum. Ama hayatım her aydınlandığında, bir ışık daha yandığında biri daha benim gibi çözsün, kurtulsun ve mutlu olsun istiyorum.

Babamı yeniden görmek, konuşmak rüyalarda mümkün olamıyordu. Canlı ve gerçek bir görüntüydü. Beni hala koruduğunu ve yanımda olduğunu söyledi.

Babasını kaybedenler bilir, O gittiğinde bir kanadınız kırılmıştır. Yeniden uçmak ve kendine güvenmek evliyseniz bile mümkün olamaz. Geçmiş yaşam terapi yaşama güvenmek gerektiğini bir kez daha hatırlattı bana.

Işıklı günlere..

Su Karakuş

İletişim: astrolojikulubu@gmail.com

WhatsApp Hattı: 0 (505) 010 70 59